Gün geçmiyor ki siyasette şaşırtıcı gelişmeler yaşanmasın…

Bugün A partisinde olan bir siyasetçi, yarın B partisine geçiyor. Onca vaat, sert açıklama, hatta birbirlerine yöneltilen suçlamalar, bir anda unutuluyor. Siyaset sahnesinde yaşanan bu değişim, vatandaşın güvenini zedeliyor. “İyi bir vekil” etiketiyle yapılanlar meşrulaştırılıyor, halk bu oyunu izlemekten başka çare bulamıyor.

2002 yılında Ak Parti iktidara gelirken halk, ekonomik zorluklardan ve siyasi belirsizlikten yılmış durumdaydı. O dönem Ak Parti, umut aşılayan vaatleriyle halkın büyük desteğini kazandı ve tek başına iktidar oldu. Ancak geçen yıllar içinde bu güven yavaş yavaş aşındı. HDP gibi partilere yakınlaşma çabaları ve ittifak arayışları, halkta hayal kırıklığı yarattı. Çünkü Ak Parti’nin temel ilkelerinden biri, bu tür yaklaşımlardan uzak durmaktı.

Son günlerde siyaset sahnesinde yaşanan gelişmeler ise vatandaşın zaten azalan güvenini daha da sarsıyor. İyi Parti’den bazı vekillerin istifa ederek Ak Parti sıralarına katılması, siyasetteki belirsizliği ve tutarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi. Tüm bunların üstüne İyi Parti’nin eski Genel Başkanı Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı Yardımcısı olabileceği yönündeki bomba iddialar, gündemi iyice karıştırdı. Ancak Akşener kanadı, özellikle danışmanı aracılığıyla bu iddiaları yalanladı.

Ekonomik sıkıntılar zaten toplumun büyük bir kesimini etkilerken, Suriyeli göçmen sorunu ve Bolu’daki yangın gibi gündemler de insanları derinden etkiliyor. İsrail’de yaşanan olaylar uluslararası arenada dikkat çekerken, iç siyasetin bu denli karmaşık ve güvensiz bir zeminde ilerlemesi, vatandaşı daha da yıpratıyor. Tüm bu sorunlar varken siyaset adeta uyuyor gibi…

MHP ile Ak Parti’nin ittifakı, DEM’in siyaset sahnesindeki denge oyunları ve İyi Parti’nin sürekli değişen tutumları, halkın kafasını karıştırıyor. Bir yandan hayat pahalılığı ve geçim derdiyle uğraşan vatandaş, bir yandan da bu siyasi kargaşayı izlemek zorunda kalıyor. Siyasetçilerin çıkar odaklı hamleleri, halkın güvenini tamamen yok etmeye yaklaştı.

Vatandaş artık yorgun. Siyasi oyunlardan, tutarsız açıklamalardan ve belirsizlikten yoruldu. İnsanlar artık gerçek bir çözüm görmek, samimi bir yönetimle geleceğe umutla bakmak istiyor. Ancak bu tablo, umutları daha da karartıyor. Halk soruyor: “Ekonomik sıkıntılar, göçmen krizi, doğal afetler ve uluslararası sorunlarla boğuşurken, siyaset bu kadar mı uzak olabilir?”

Özlenen istikrar, samimiyet ve güven ortamı ne zaman geri gelecek? Bu soruya verilecek cevap, ülkenin geleceğini belirleyecek.

Yazar : HAKAN GÜRKAN bu yazara yazılarınızı iletebilirsiniz hakan@desifre.com